12 Temmuz 2014 Cumartesi

Kadayıflı Muhallebi





Yeniden selamlar. Ben gün içerisinde tatlı bir şeyler yemeden yapamam. Diet yapmam da bu yüzden hep çok zor olur. Bu aralar ramazanı da bahane edip biraz daha dozu artırdım galiba. Daha önce yapmadığım  şeyleri denemek istiyorum. Kadayıflı muhallebi çok populer bir tarif olmasına rağmen daha önce yapmamıştım da yememiştim de. Uzun süredir de aklımdaydı denemek için. Birkaç gün önce tesadüf oldu kadayıf denk geldi hemen atladım! 



Geçen ay katıldığım Pakmaya Etkinliği'nde denememiz için yeni tatlarını hediye etmişlerdi. Fazla vaktim olmadığı için muhallebi kısmına kutudan bir şeyler denemeye karar verdim. Biraz karıştırıp Damla Sakızlı Muhallebide (içinde aroma değil gerçek damla sakızı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim) karar kıldım. Ancak size normalde yaptığım klasik muhallebi tarifi vereceğim. Çünkü vaktim olduğu zaman kullanacağım tarif o. Kullandığım hazır muhallebiye 750ml süt kullanılıyor. Kadayıfı da 200gr civarı kullandım. Kavanozda 4 tane çıktı. Acelesi olan olursa bu bilgiyi de vermiş olayım.  

Malzemeler
400 gr kadayıf
4-5 yemek kaşığı tereyağ
5 yemek kaşığı toz şeker
Yarım su bardağı iri doğranmış ceviz

Muhallebi için
1lt süt
9 yemek kaşığı şeker
10 yemek kaşığı irmik 
1 yemek kaşığı tereyağ 
1 paket şekerli vanilin ( tavsiyem kolay kolay bulunmayan dr.oetkerin gerçek vanilya parçacıklı vanilyası)

Kadayıfın kavrulması ve soğuması oldukça zaman aldığı için öncelikle kadayıfı hazırlıyoruz. Tereyağı teflon bir tencerede eritiyoruz ve minik minik doğradığımız kadayıfları ekliyoruz. Biraz karıştırdıktan sonra toz şekerleri de ekleyerek renkleri koyulaşana kadar kavuruyoruz. Rengi koyulaştıktan sonra cevizleri ekliyoruz ve karıştırmaya devam ediyoruz iyice kızarana kadar. Ben cevizi toz halde hiç sevmem. İri olmasını istediğim için de rondoda da çekmem. Tahtada iri parçalar halinde doğrarım. Siz sevdiğiniz bir şekilde yapabilirsiniz. Hatta ceviz yerine fındık, fıstık, badem istediğiniz yemişlerden koyabilirsiniz. Kadayıf kavrulduktan sonra onu biraz soğumaya bırakıp muhallebiye geçiyoruz. Vanilya ve margarin hariç tüm malzemeyi derin bir tencereye ekleyin. Koyulaşıncaya kadar karıştırarak pişirin. Piştikten sonra ocaktan alıp tereyağı ekleyin ve blenderdan geçirin. 


Ben saklaması kolay olduğu için ve zaten az miktarda yaptığım için tek tek kavanozlara hazırladım. Ancak fazla miktar olunca borcam benzeri bir servis kabına hazırlamak daha kolay olacaktır. Kullanacağınız kaba kadayıfların yarısını koyun. Sonra muhallebi sonra yine kalan kadayıf. İşte bu kadar basit aslında! Ama ilk defa denediğim için şöyle bir şeyi tecrübe ettim. Muhallebiyi dökmeden önce alt kattaki kadayıfın üzerine iyice bastırıp sıkı bir katman oluşturmasını sağlamak gerekiyor. Yoksa aralıklardan muhallebi dibe sızacaktır. Umarım deneyip beğenirsiniz. Unutmayın bu tarifler sadece bir fikir verir siz istediğiniz gibi değiştirmekte yeni şekillerde denemekte özgürsünüz! Mesela benim sonraki denememde antep fıstıklı olarak yer alacak :)

Sevgiler D.

10 Temmuz 2014 Perşembe

Bloglovin

<a href="http://www.bloglovin.com/blog/12543073/?claim=mfuzdn5zhek">Follow my blog with Bloglovin</a>

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Yöresel Bağımlılığımız: SIKMA!





Adana ve Mersin çevresinde çok yaygın olan ve çok sevilen bir hamur işidir sıkma. Bildiğim kadarıyla esas Yörük işidir. Herkesin anlayacağı şekilde ince açılmış bazlamanın içine patates veya peynirli harç sarılarak yapılır. Belki Hacıoğlunda peymacun yiyen varsa aynı lezzet olduğunu söyleyebilirim. Öğrenciyken Ankara'da sıkmanın ikamesi oydu benim için! Dün gece ani bir kararla yapmaya koyulunca biraz özensiz ve ölçüsüz oldu ama yine de kolayca tarifini vereceğim. 

Malzemeler
4 çay bardağı ılık su
Yarım paket instant maya
1 tatlı kaşığı tuz
Bir çimdik şeker
Alabildiğine un 

İçi için
350 gr peynir
2 adet kuru soğan (devasa boyutta değil)
Birkaç dal maydanoz
Karabiber

Üzeri için
Tereyağ, margarin veya sıvı yağ

Öncelikle her zaman olduğu gibi mayalı hamur yapacaksak konulacak malzemelerin oda sıcaklığına gelmesine dikkat ediyoruz. Sıkma hamuru sadece un, su ve tuzla yapılır aslında. Hatta buzluğa atılmış birikmiş bayat ekmeklere su ve un ekleyerek çok çok daha güzel olur.Bunlar seçenektir. Bende bayat ekmek olmadığı ve hamur yapma konusunda biraz beceriksiz olduğumdan kuruma ihtimalini ortadan kaldırmak için maya kullandım. Mayanın fazla kullanılması hamuru kabartacağı için önerilmez :D

Bu kadar tanıtımdan sonra artık tarife geçiyorum. Suya mayayı ve şekeri ekleyip eritiyoruz daha sonra un ve tuzu ekleyip yoğuruyoruz. Yumuşak bir hamur elde etmemiz gerekiyor. Çok un konursa hamur da bazlamalar da sert ve kuru olacaktır. Hamur toparlandıktan sonra üzerine nemli temiz bir bez örtüp 1 saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz. 

Bu arada içi hazırlayabiliriz. Ben lor ve beyaz peynir karıştırdım. Genelde sıkma çökelekle yapılır ama ben pek sevmediğim için kullanmadım. Soğanları minik minik doğruyoruz. Ben sahur için yaptığımdan rahatsız etmesin diye soğanları çok az sıvı yağda birazcık kavurdum ama ağza gelmeleri için de diri bıraktım. Aksi halde çiğden yapılır. Yine kuru soğan yerine yeşil soğan kullananlar da olur tamamen tercih meselesi. Baharatını ve kıyılmış maydanozları ekleyip tüm bu malzemeleri karıştırıyoruz.

Patatesli yapmak isteyenler için haşladıktan sonra yine çiğ veya hafif kavrulmuş soğanla karıştırıp bol karabiber ve tuz ekleyerek içi hazırlayabilirler. 

Hamur mayalandıktan sonra bir tarafa bir sofra örtüsü veya gazete serebilirsiniz. Ben gazetenin yiyeceğe temasını hiç sevmediğim için sofra örtüsü kullanıyorum. Hamuru bezelere ayırıp bol unla incecik açıyoruz. Açtığımız hamurları sofra örtüsü üzerine seriyoruz. Ben bu ölçünün yarısını yaptım ve 8 tane beze elde ettim. Siz ölçüyü ona göre artırabilirsiniz. Hatta hamur işinden daha iyi anlayan biri muhtemelen 10 tane çıkarır diye düşünüyorum. Benimkiler biraz kalın olmuştu.


Açma işlemi bittikten sonra bir sac, teflon tava, krep tavası veya benim gibi pizza tepsisi üzerinde kısık ateşte iki trafını pişiriyoruz. Dikkat etmemiz gereken nokta çok fazla pişirmemek. Çünkü çok pişerse sert ve kuru olur ve sarılırken dağılır. Özellikle ilk koyduğumuz yönü çok daha kısa pişiriyoruz. Bu sırada da kullanacağımız yağı hazırlamak lazım. En güzel yakışanı tereyağ veya margarindir ancak sağlık nedeniyle başka bir şey de kullanabilirsiniz. Tereyağ kullanacaksanız eritin. Eritilmiş yağa sıvı yağ da karıştırabilirsiniz hafifletmek için.

Pişen her yufkayı vakit kaybetmeden sıcakken ocaktan alıyoruz. İlk pişirdiğimiz tarafta daha küçük kabarcıklar olacak o tarafı dışa gelecek şekilde örtü üzerine alıp iç kısma yağ sürüyoruz. sonra birazını büküp büktüğümüz kısma harç koyup sıkıca sarıyoruz. Soğumamaları için de bir tencere, havlu veya sofra bezi içerisine alıyoruz. Pişen yufkalar beklememeli anında yağlanıp sarılmalıdır. Sıkı sarmak sonradan açılmaması için önemlidir. Benim yaptığım iç hamura fazla geldiği için bol bol iç koydum. İçi fazla tutmamak ince olmaları için önemlidir. Zira sıkmanın incesi makbuldür. :)

Yağlama konusunda eğer margarin veya pastorize tereyağ kullanacaksanız eritip fırçayla sürebilir veya çok daha kolay olan ambalajdan tutup bir tarafını açıp boyama yapıormuş gibi yağlamayı seçebilirsiniz. Isıyla yağ hemen eriyip sürülecektir. 

Aslında sıkma kalabalıkla yapılınca daha kolay ve keyiflidir. Herkese bir görev verilir. Biri açar, biri pişirir biri sarar... Ben genelde saadece biri ham yapar kısmında devreye girerdim evlenmeden önce :d İş bölümü olunca hem daha çabuk biter hem de soğumalarına fırsat kalmadan sıcak sıcak yenebilir. 

Yanında çay, ayran ve kola mükemmel olur! Bilmeyenler mutlaka denesin diyorum. 

Sevgiler D.

4 Temmuz 2014 Cuma

Makara Adana Blogger Buluşması






Seçil sanırım mart ayından beri Makaraadana'da bir buluşma ayarlamaya çalışmaktaydı. Ancak kimsenin uygun zamanı aynı güne denk gelmeyince sürekli erteleniyordu. Kuzey Güney dizisini izleyenler ordaki makarayı bilir. Aslında dizi devam ederken böyle bir şey gerçekten var mı diye merak edip araştırmıştım ama bi sonuca varamamıştım sonra şubat ya da mart ayıydı trafikteyken kafamı bir çevirdim MAKARA! Sonra orda buluşmaya da karar verilince buluşmaya kadar gitmemiştim. Sonunda geçtiğimiz hafta perşembeye karar verildi. Bu sefer çok rahat gittim çünkü daha önce tanıştığım arkadaşlar olacaktı.



Çok güzel bir akşam oldu. Bol bol sohbet ettik. Acemi bloggerlar olarak tecrübeli arkadaşlardan fikir aldık. Hatta bir ara bilgisayarlarla buluşup daha ayrıntılı bir blog eğitiminden geçmeye karar verdik. Herkes birbirine ısındı.



Adana yazları çok sıcak olduğundan hayalet şehir gibi olur. Çoğu kişi de yazlık veya yayla evinde olduğundan büyük bir buluşmayı yaz sonuna veya en azından bayramdan sonraya yapılır diye konuşmuştuk. Büyük buluşma için planlar yaptık, fikir alışverişinde bulunduk. Daha sık görüşmeye ve bu buluşmalarda farklı konseptler oluşturmaya karar verdik. Özellikle ben KPSS yüzünden pek zaman ayıramamıştım. Daha çalışkan bir blogger olmam yönünde telkinler aldım. Ben biraz acele gittiğimden kamera götürmemiştim. Nihal bu konuda uzman fotoğraf işini ona bıraktık.






Siparişte değişik bir sistem kullanıyorlar. Sipariş için bir kart ve marker dağıtılıyor. Karttan istediğimiz boyutu, istediğimiz malzemeleri ve içeceğimizi işaretliyor sonra üzerine adımızı yazıyoruz. Aynı şekilde hesap öderken de isim söylenince tutar hesaplanıyor. Oldukça kullanışlı, değişik ve samimi bir uygulama.



Sonraa seçtiğimiz makaralarımız geldi. Ben içi çikolatalı üzeri antep fıstıklı istedim. Ancak daha önce yiyenlerin tecrübelerinden yararlanarak çikolatayı yanında istedim. Tadı antep fıstıklı kruvasan gibi ama daha çıtır ancak asla milföy gibi dağılmıyor daha hamura yakın kıvamı. Ayrıca fotoğraflamamışız ama aromasını bir türlü bulamadığımız çaydan bahsetmeden geçemeyeceğim. Adana'da olanlara mutlaka tavsiye ederim. 



Sıklaştıracağımız buluşmaların ilki böyle keyifli geçti. Resimde soldan sağa, bendeniz, Pınar, Seçil, Sinem, Aslı ve Birgün. Fotoğrafı çeken ise Nihal. En kısa sürede tekrarlamak dileğiyle... 

Sevgiler D. 

3 Temmuz 2014 Perşembe

Somun Ekmek



Bizim evde farklı bir yemek düzenimiz var. Eşim yemek sektöründe olduğundan yemek saatlerinde evde olamıyor. Uykuyu sevdiğinden kahvaltısını da hafta içi evde yapmıyor. Bu yüzden haftada iki gün yemek yapıyorum. Şimdi ramazan geldiğinden sahurda kahvaltı keyfimiz oluyor. Ben de her zaman hazırlayamadığım şeyleri yapmak, özenli sahur sofraları hazırlamak istiyorum. Yeni hamur makinemin de büyük etkisiyle birlikte birkaç gün önce sahurda kendi ekmeğimizi yapmaya başladım. Bu tarifte taş fırın ekmeğine benzer bir somun ekmek olacak.



Malzemeler

Yarım yaş maya (Ben pakmaya kullanıyorum)
3 çay bardağı ılık su
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiğine un
Yarım yemek kaşığı tereyağ

Yapılışı

Mayalı hamur yaparken malzemelerin oda sıcaklığında olması çok önemli. O yüzden maya dahil tüm malzemeler 10-15 dakika kadar oda sıcaklığına gelmesi için bekletilmeli. Yaş mayayı da buzluğa koymamamız gerektiğini pakmaya etkinliğinde Elif Hanım'dan öğrenmiştim.

Ilık suyun içinde mayayı eritiyoruz. Daha sonra şeker ve tuzu ekleyip onları da eritiyoruz. Son olarak da yavaş yavaş un eklemeye başlıyoruz. Farklı unlar farklı sonuç vereceği için un konusunda genelde net bir ölçü vermek zor. Ben yine de bir kepçe ile ekledim unu ve 8 silme kepçe ile hamur toparlandı. Hamurun aslında yumuşak olması gerekiyor ancak ben henüz o kadar uzmanlaşamadım. Yumuşaktan biraz sert oldu benim hamur.

Daha sonra hamurun üzerini nemli bir bezle örterek mayalanmaya bırakıyoruz. İlk yaptığım ekmek sütlü bir ekmekti. 1 saatin sonunda 3 katı kadar kabarmıştı. Bu hamur o kadar kabarmadı. Ama mayalanmasıyla ilgili bir sıkıntı da yoktu. Gayet istediğim kıvamda oldular piştikten sonra. Ben bir buçuk saat bekledim. Daha sonra biraz un ile hamuru yeniden toparlayıp ince uzun bir şekilde yuvarlıyoruz ve kesme aparatıyla önce ikiye sonra o parçaları da teker teker ortadan ikiye bölerek istediğimiz büyüklükte bezeler elde ediyoruz. Ben 8 beze elde ettim. Elimizle minik somun şekli veriyoruz. Uç kısımları biraz sivriltip büküyoruz ve bıçakla boylamasına derin bir kesik atıyoruz. Benim attığım kesik daha derin olabilirmiş.




Yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak ekmeklerimizi diziyoruz. Bu şekilde de vaktiniz varsa en azından yarım saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz. Fırını 180 dereceye ısıtıp tereyağını eritiyoruz ve fırça ile ekmeklerin üzerine bolca sürüyoruz. 20-24 dakika arasında bir sürede pişecektir. Üstlerinin kızarmasından anlayabilirsiniz. Fırından çıktıktan sonra nemli bezi bu sefer tepsi üzerine örtüyoruz 15 dakika kadar da böyle bekletiyoruz. Ekmeklerimiz hem sıcak oluyor hem de daha yumuşak oluyor. Tarifi deneyenlerden yorumları bekliyorum. Ben çok yeniyim maya konusunda. Tecrübeli olanların da tavsiyelerine açığım.

Sevgiler D.